24 Ekim 2014 Cuma

THE CHAMPİONS!!!

Müziğin markalaşması bu olsa gerek...

Ce sont les meilleures équipes
Es sind die allerbesten Mannschaften
The main event

Die Meister
Die Besten
Les grandes équipes
The champions!

Une grande réunion
Eine große sportliche Veranstaltung
The main event

Ils sont les meilleurs
Sie sind die Besten
These are the champions

Die Meister
Die Besten
Les grandes équipes
The champions!

Die Meister
Die Besten
Les grandes équipes
The champions!

22 Ekim 2014 Çarşamba

VİZYON MU?? O DA NE?


Şimdi tamam, herşeye eyvallah. Takıma gelişi biraz acele oldu, plansız oldu.
Buna eyvallah dedik.
Oyuncuları tanıyacak felan denildi.
Tamam hadi tanısın dedik.
Oyun sistemini oturtması için zamana ihtiyacı var denildi.
Buna da eyvallah çektik.
Hazırlık maçlarını zaten es geç, saçma sapan oynadık.
Düzelir herhalde, bir bildiği vardır dedik.
Süper kupa maçından umutluyduk, olamadı.
Neyse dedik ligde toparlarız.
Lig başladı, oyun rezalet, sistem yok herkes ruh gibi dolanıyor.
Lan acaba mı? dedik.
Şampiyonlar liginde ilk maçta grubun en zayıf takımıyla berabere kaldık, basın toplantısında iyi oynadık felan dedi.
Haydaa dedik..
Sivas maçında provasını yaptığı taktikle takım süründü, Arsenal geldi o taktik, taktik değil asıl bu taktik dedi 4 taktı.
Kesin ders almıştır, düzelir dedik.
Sonra??
Ligde Sneijder'in kişisel becerisi sayesinde alınan bir Fenerbahçe galibiyeti gazı ile çıktığımız Borussia Dortmund maçında, kendi evimizde 4-0 mağlup olduk. Futbol yok, mücadele yok, oyun zevki yok, pozisyon yok, takım yok, futbolcular yok, yok oğlu yok.
Neyse dedik zaten hedef Avrupa Ligi, bu gruptan zor çıkarız onu artık anladık derkeeen...
Bu güne kadar gördüğüm en komik basın toplantısı gerçekleşti.
Buna diyecek birşey bulamadık.
Prandelli abartısız her soruya "hedefimiz 4. yıldız diye başladı", "daha iyi olmalıyız" diye bitirdi.
Ne diyor yani Cesare?
Umurumda değil diyor Şampiyonlar Ligi felan, oradan gelecek parayı da istemiyoruz diyor. Zengin kulübüz ya nasıl olsa. Hedefimiz önümüzdeki Başakşehir maçı, hatta Olcan'ı o maça sakladım diyor.
Ya arkadaş insana gülerler. Vizyonsuzluk böyle birşey olsa gerek. Bu düzey takımların başındaki hiçbir teknik direktör, gruptaki üçüncü maçın sonunda hala Avrupa Ligi şansı devam ederken "bizim asıl hedefimiz lig şampiyonluğu" diye açıklama yapmaz. Hatta üstüne üstlük önemli bir oyuncumu hafta sonu ligin kıytırık bir takımı ile oynayacağımız maça sakladım dersen, gülerler hemde ağızlarıyla değil. Bunun adı korkaklıktır, baştan yenilgiyi kabul etmektir. Senin hedefin bütün kupalardır, bunun hangi ligde olduğunun önemi yoktur.
Hele ki Galatasaray gibi kuruluş mottosu "Türk olmayan takımları yenmek olan", Avrupa'da başka bir kimlik ile oynayan, mazisi başarılarla dolu ve iki sezon önce Şampiyonlar liginde çeyrek final oynamış bir takımdan bahsediyorsan bu basın toplantısı bildiğin skandaldır.
Birisinin Prandelli'ye hangi takımda olduğunu hatırlatması gerek sanırım. Çünkü çalıştırdığı takımın kuruluş amacını bilmeyen teknik direktörü olmaz. Olmamalı...

Son bir not..Prandelli'nin bu kadar rahat konuşmasına en büyük neden, Ünal Aysal'ın tüm takımı kek kalıbının içine sokup 4. yıldız yemini ettirmesidir...

20 Ekim 2014 Pazartesi

WESLEY SNEIJDER "The Big Gundown"

13 Ekim 2014 Pazartesi

HAFTANIN SÖZÜ





"Hıçkırarak ağlayan bir kadının gözyaşları, ağlatan adamın başına geleceklerinin altına atılacak imzadır"

                                                                                                 Charles Bukowski

HAFTANIN VİDEOSU


Ben daha doğru düzgün ıslık çalamıyorum sen ne yaptın :)

AYNA AYNA SÖYLE BANA...

Ayna ayna söyle bana benden daha kötüsü var mı?

Milli takım kişiliğe bürünüp bu soruyu bugün aynaya sorsaydı sanırım cevap olarak "sıkma canını Cebelitarık diye bir takım var en son İrlanda Cumhuriyeti'nden 7 tane yedi, sen yine ona göre iyisin" derdi.
Hepimiz bu elemelerin kuraları çekildiğinde Hollanda ve Çek Cumhuriyeti ile yarışırız diye düşünüyorduk. Ama sanırım şu geçen üç maçlık periyodu ne Hollanda ne de milli takım hayal edememiştir. İzlanda tahmin etmiş midir? Bu sorunun cevabı büyük ihtimalle evet. Çünkü İzlanda play off oynayarak 2014 Dünya Kupası hakkını kaybettiğinde bu sinyalleri vermişti ve 2016 elemeleri öncesinde kendilerine yeterince güven depolamışlardı. Elemelerde oynadıkları 3 maçta da kadrolarında fazla değişikliğe gitmediler ve oturmuş bir kadro ile grupta lider durumdalar. Bizde ise her maçta ayrı bir kadro ile sahaya çıkma geleneği hala devam ediyor. Oturmuş bir kadromuz ve sistemimiz hala yok. Tabi sakatlıklar da bu duruma sebep olmuş olabilir ancak eğer Umut'dan başka forvet, Ömer'den başka stoper çıkaramıyorsak durup bir düşünmemiz gerekiyor.
Takımda hala büyük bir gerilim var. Futbolcuların yüzlerinden bunu anlamak mümkün. Daha 3. dakikada takım kaptanımız neredeyse rakibini yumruklayacak. Saha kenarına bakıyoruz Fatih Terim üstünü başını çıkartıp kulubeye fırlatıyor. Yani bir negatif enerji var. Öncelikle bunun dağıtılması gerekiyor. Çünkü böyle bir ortamda yetenek sergilenemiyor, sahadaki futbolcular gerçek kimliklerini sahaya yansıtamıyor.
Sonuçta da en kötü gününde bile olsa Letonya'yı rahat geçmesi gereken milli takım berabere kalıyor ve ümitlerini  neredeyse bitiriyor. Neredeyse bitiriyor diyorum çünkü daha Hollanda ile oynamadık. Hollanda'yı yenecek kalitede bir futbol da oynamadığımıza göre işimiz bir hayli zor görünüyor.

Ama Cebelitarık'dan iyiyiz, rahat uyuyabiliriz...


12 Ekim 2014 Pazar

KULLANIŞLI LOCK SCREEN ARAYANLARA...
















Android telefon kullanıcıları için en keyiflisi şüphesiz telefonun özelliklerini istedikleri gibi ayarlayabilmeleri ve kişiselleştirebilmeleridir. İşletim sistemi size bu özgürlüğü sunuyorsa bunu kullanmak lazım :)
Eğer telefonunuzun orjinal kilit ekranından sıkıldıysanız işte size aradığınız uygulama. Neden aradığınız diyorum çünkü bu tür uygulamalar genelde birbirine çok benziyor. Ama Echo Notification Lock Screen diğerlerinden biraz daha önde. Öncelikle görüntüsü başarılı, İphone kilit ekranını andırıyor. Saat ve tarih çok sade yerleştirilmiş. Bence en güzel özelliği gelen bildirimlerin ekranda anında görüntülenebilmesi. Aslında birçok telefonun orjinal kilit ekranında var bu özellik fakat bu uygulama gelen bildirimleri sınıflandırarak bir adım daha öne geçiyor. Bildirimler sosyal medya, iş vb. gibi kategorilere ayrılıyor ve ekranda bu şekilde gösteriliyor.
Kısacası eğer orjinal ekran kilidinizden sıkıldıysanız Echo Notification Lock Screen denenmesi gereken bir uygulama. Uygulamayı buradan indirebilirsiniz.

11 Ekim 2014 Cumartesi

ŞEREFLİ MAĞLUBİYETLER GERİ Mİ DÖNÜYOR???

Öyle bir ortamda oynandı ki maç. Ülkenin durumu ortada, insanlar ufak bir kıvılcım bekliyor patladı patlayacak. İstanbul'un göbeğinde milli maç var ama stadı dolduramıyoruz. Gelen seyircilere bakıyoruz tenis maçı izlemeye gelmiş gibiler, çıt çıkmıyor. Öyle ki, gaza gelsinler diye mehter marşı bile çalındı maçtan önce. Sahadaki milli takıma bakıyoruz, Caner'in özel hayatından tut, Gökhan'ın iki arkadaşının kafasına silah dayamasına kadar, baştan sona skandal. Sakatlar zaten çok, sahadakiler formsuz kere formsuz. Ama tam tersi oranda da kasıntı ve kaprisli.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen yine de iyi başladık, hatta ilk yarı biraz daha dikkatli olsak maçı koparabilirdik. Ama olmadı tabi, karşımızdaki adamlar futbolun ilahları değil. Ama en azından 80 dakika kondisyon açısından oyundan düşmediler. Bizmi? Biz 60. dakikada sürünmeye başladık. Çünkü maalesef son zamanlarda Türkiye'de klüp takımları ve milli takım antrenman yapmıyor. Bu konuda eksiğiz, taktik teknik bu konulara hiç girmiyorum. Çünkü bu sorun işin temeli zaten.
İşte bütün bu olumsuzluklardan sonra ülke olarak resimdeki ruh halindeyiz. Artık hiçbir şeyden zevk alamadığımız gibi, milli duygularımızı da kaybettik. Kenetlenemiyoruz, havaya giremiyoruz. İnsanların "milli takım akşam kazansa da biraz olsun keyfimiz yerine gelse" diyecek şevki bile kalmadı maalesef. Öyle ki, bundan sonraki tüm maçlarımızı kaybetsek ne kimse şaşırır ne de karalar bağlar. Ama sanırım bir iki maç daha bu şekilde kaybedersek o eski duygu kapımızı çalacak. "Yenildik ama iyiydik be"...Ve sonra hoşgeldin "şerefli mağlubiyetler"...

30 Eylül 2014 Salı

İZLENESİ BİR FİLM...



Tembelliğin tavan yaptığı bir pazar sabahında kanallar arasında zap yaparken belki de tesadüfen iki dakika takıldığım bir film sahnesi...Sonrasında da bitimine kadar gözümü ayırmadan izlediğim bir film oldu The First Grader..Gözümü kırpmadan izledim derken, ne sürükleyici bir senaryosu, ne görsel efektlerle süslü aksiyon sahneleri vardı bu filmin. Ama insan merak etmeden duramıyor, 84 yaşındaki Maruge'nin okuma azminin mutlu sonla bitip bitmeyeceğini. Ve onun bu azminin karşısında saygı durmadan da edemiyor açıkcası.
Bazen öyle filmler izliyorum ki, aslında geç kalmışım diyorum keşfetmekte. Gerçek bir hikayeden yola çıkılarak öykülenen ve çok güzel Afrika tınıları içeren müzikleri barındıran bu filmi izlemeniz şiddetle tavsiye edilir efendim.

28 Eylül 2014 Pazar

GEKAS DÖRT BÜYÜKLERDE OLSAAA???




Eminim başta Galatasaray'lılar olmak üzere büyük takım taraftarlarının hepsinde bu soru kafalarda oluşmuştur bu gece. Zira ligin dördüncü haftası bitiyor ve Yunan golcü attığı 6 golle kalitesini ortaya koymuş durumda.Acaba bu kalite dört büyük takımın bu güne kadar hiç dikkatini çekmedi mi? Yoksa anadolu takımlarında gösterdiği performans "sadece oraların kralı olur" diyerek geçiştirildi mi?
Aslında Gekas'ın özellikle Almanya karnesine bakarsak ne kadar iyi bir golcü olduğunu görebiliriz. Eintracht Frankfurt gibi vasat bir takımda bile 40 maçta 23  gol ortalamasını tutturabilmiş bir oyuncu Gekas. Böyle bir performanstan sonra kendini Samsunspor'da buluyor. Aynı sene içerisinde Türkiye'deki büyüklerden hiç birinin dikkatini çekmiyor Yunan golcü.
Şimdi baştaki soruya geri dönersek, acaba büyük takımların golcüsü olsa başarılı olabilirmiydi? Kişisel görüşüm uygun bir sistemde olabilirdi. Ama bence bu tür oyuncular sistem oyuncusudur. Son vuruşlarda çok ustadırlar ve uygun sistemde kendilerine gelen fırsatları kaçırıp saç baş yoldurmazlar.
Videodaki arkadaşlar gibi düşünüyorum ve ligimizdeki diğer golcülerin (tabi golcülerinin gol atmasını isteyen sistem yoksunu takım ve o takımların teknik ekibinin) bu deyyusu zevkle izlemesini diliyorum.

Lütfen yorumlarınızı esirgemeyiniz...

Yeni yazılarda görüşmek üzere...